Transeksüel
sendromu, dünya çapında üniversite hastaneleri tarafından tedavi
edilen, doğuştan olan tıbbi bir durumdur. Annenin dölyatağında
şekillenen fiziksel (organik) bir durumdur. Tüm memelilerde yavrunun
başlangıçtaki cinsiyeti dişidir. Rahimdeki gelişimin 2. ayında, ceninin
salgıladığı hormanlarla, bebeğin cinsiyeti ya dişi olarak kalır ya da
erkeğe dönüşür. Bu dönemde o küçücük gövdenin ve beynin cinsel yapısı
belirlenmiş olur. Bu durum erkeklerin de neden orjinal dişi cinsiyetin
izi olarak kalan meme başlarına sahip olduğunu açıklar.
Ceninin
gelişiminin tam bu aşamasında birşeyler yanlış gider ve bebeğin
gövdesinin cinsiyeti ile beynin cinsiyeti aynı olmaz, yani gövde cinsel
dönüşümünü yaparken beyin değişmeden dişi kalır, ya da beyin dönüşümünü
yaparken beden dönüşmeden dişi kalır. Beyin üzerinde yapılan
araştırmalar bu açıklamayı doğrular. Transeksüel doğmuş kişilerde
yapılan otopsilerde beynin cinsiyetinin, doğduğundaki cinsiyeti ile aynı
olmadığı görülmüştür. (Beynin bir bölümü erkeklerde ve dişilerde
farklıdır.)
Bilinci transeksüel gövdeye uygun hale
getirmek tıbben mümkün değildir. Çözüm bedeni beyne/bilince uygun hale
getirmektedir. Bu işleme cinsiyetin yeniden belirlenmesi ya da cinsiyet
düzeltmesi adı verilir. ışlem uzun yıllar alır (epilasyon, konuşma
terapisi, hormon tedavisi gibi). Bir de bu işlemin parasal kaynağı
sağlanmış olmalıdır. Ameliyat işlemin en son basamağı değildir.
Transeksüelliğin
transvestitlikle bir bağlantısı yoktur. Tranvestitler, erkek olmaktan
memnun olmalarına hatta bundan kıvanç duymalarına rağmen kadın gibi
görünmekten hoşlanan erkeklerdir.
Transeksüellik
eşcinsellik (homoseksüellik) le bağlantılı değildir. Eşcinsel bir erkek
eşcinsel bir erkek ile, ve eşcinsel bir kadın eşcinsel bir kadın ile
birlikte olur. Bunlar cinsiyetlerinden gurur duyarlar ve kanser veya
diğer bir hastalıkla karşılaşmadıkça ameliyatla cinsel organlarının
kaldırılmasına karşı çıkarlar. Eşcinsellik bir ilişkiyi ifade eder.
Transeksüellik kimlik kaygısı belirtir, cinsel yönelimi değil. Diğer
insanlar gibi transeksüel-doğmuş kişide bir erkekle, bir kadınla, her
ikisiyle de, ya da hiçbiriyle ilişki kurabilir.
Transeksüellik
bir ruhsal hastalık değildir. Psikiyatristler ve psikologlar bunu bir
hastalık olarak görüp yıllarca tedavi etmeye uğraştılar. Ama bu ruhsal
bir hastalık olmadığından ruh hekimlerince tedavi edilmesinin mümkün
olmadığı artık anlaşılmıştır. Hatta bir transeksüelin diğer insanlara
göre ruhsal sağlık bakımından daha dengeli olduğu görülmüştür.
Transeksüellerde
giyim ve görünüş bir zevk unsuru değildir. Transeksüel kişi özellikle
karşı cinsin doğal bir üyesi olarak görülmek için giyinir ve süslenir.
Bu tedavini gerekli bir bölümüdür ve kişi ameliyat izni verilene kadar
karşı cinsin bir üyesi gibi en az 1 yıl bu rolü yaşamak zorundadır.
Transeksüel,
kadın olmak isteyen bir erkek veya erkek olmak isteyen bir kadın
değildir. Kimlik belgesinde bir cinsiyetin üyesi olduğu yazmasına rağmen
tedaviden önce kişi ne erkekdir ne de kadındır, o transeksüeldir. Çünkü
beynindeki/bilincindeki cinsiyet ile kimlik belgesindeki cinsiyet
arasında uyumsuzluk vardır.
Sendromun cinsiyetin
yeniden belirlenmesi işleminden başka bir yolla tedavisi mümkün
değildir. Cinsiyetin yeniden belirlenmesi aşamasına kadar kişi tıbben
transeksüel olarak kabul edilirse de işlemden sonra artık o bir
transeksüel değil basitçe bir kadın ya da bir erkektir.
Bir
transeksüelin hangi ailenin evladı olarak doğabileceği önceden tahmin
edilemez. Siz, çocuğunuzun ya da torununuzun transeksüel olup olmadığını
bilemezsiniz. Istırap çekenlerin çoğunluğu, herkes gibi doğduğu
cinsiyette yaşamayı ısrarla denerken mutsuz geçen onlarca yılını harcar.
Öyleki bu kişiler sorgulandıklarında karşı cinsden olmayı ısrarla red
bile edebilirler. Yıllar geçip olgunlaştıkça neyin yanlış olduğunu
anlamaya başlarlar ve çok büyük bir cesaretle herşeyi kökten
değiştirmeye girişebilirler. Çünkü hiç kimse zamanla transeksüel olmaz,
siz kişisel olarak transeksüel olup olmadığınızı bilirsiniz. Eğer
değilseniz bundan müteşekkir olursunuz.
Tedavi
edilmediği takdirde transeksüeller başa çıkamadıkları anksiyete ve
depresyonlar neticesinde delirebilir hatta intihar edebilir, çünkü hiç
kimse bir ömür boyu mevcut kimliğini bastıramaz. Ameliyat öncesi bu
kişilerin %80 i kendini öldürmeyi cidden tasarlar, dener veya gerçekten
intihar edebilirler. Ameliyat sonrası bu oran toplumdaki intihar
oranları seviyesine düşer.
Transeksüellik
önemsenmeyecek bir durum değildir. Genellikle, ailesini, arkadaşlarını,
işini, evini, tasarruflarını ve itibarını bu tedavi uğruna yitirebilir.
Unutulmamalıdır ki,
Hiç bir şey onların yaşamlarından daha pahalı değildir.
Bu
kayıplar, toplumun meseleye duyarsızlığının bir sonucudur. Transeksüel
doğmuş olmak onların seçimi değildir. Bu onun kendi yarattığı bir sorun
değildir.
Eğer siz cinsiyetinizi ameliyatla
değiştirirseniz, bir transeksüelin tedavi öncesi durumuna düşersiniz.
Hiç kimse yanlış cinsiyette yaşamaya zorlanamaz, bir gün bile!.
Türkiye LGBTİ Birliği, Türkiye Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Birliği
Öne Çıkan
Transeksüel model Quinlivan, Chanel’in yeni yüzü oldu
Trans model Teddy Quinlivan Chanel’in yeni yüzü oldu. Daha önce de birçok markanın kampanya yüzü olan model, Chanel Beauty ile kariye...

Popüler
-
Podyumların önce androjen şimdilerde trans modeli Andreja Pejic Vogue'un mayıs sayısına verdiği röportajda, operasyon geçirip kadın ol...
-
Biri 6 yaşında, diğeri 8. Her ikisi de erkek olarak doğdu ama artık kız olarak yaşamak istiyorlar. BBC'den Victoria Derbyshire, cinsi...
-
Türkiye’nin en popüler LGBTİ blogger’larından “ O gay; ben de ” ile çok özel bir söyleşi yaptık. Bu muhteşem bloğun sahibi okuyucularımız...
-
Transeksüel sendromu, dünya çapında üniversite hastaneleri tarafından tedavi edilen, doğuştan olan tıbbi bir durumdur. Annenin dölyatağı...
-
Dünyanın en önemli modacılarından Giorgio Armani, ‘The Sunday Times Magazine’e verdiği röportajda gay’lerin kıyafet seçimi, kaslı erkekle...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder